24 Ağustos 2018 Cuma

AMASYA

AMASYA

Amasya tarihte önemli bir şehzade şehridir. Tüm şehzadelerin burada eğitim aldıkları söyleniyor.Bunun da etkisi var ki tarihi zengin bir şehir. Öncelikle Amasya Ferhat Ve Şirin Aşıklar Müzesiyle başlıyoruz.

Efsaneye göre Ferhat meşhur bir nakkaştır. Sultan Mehmene Banu, kız kardeşi  Şirin için yaptırdığı  köşkün süsleme işini  Ferhat’a verir.  Ferhat köşkte çalışırken Şirini görür ve birbirlerine sevdalanırlar. Ferhat Sultan’a  haber salarak Şirin’i istetir. Sultan kız kardeşini vermek istemez. Ferhat’ı oyalamak için, Elma Dağı’nı delip şehre su getirmesini şart koşar. Ferhat Şirin’e olan sevdasının verdiği aşkla, dağları delmeye başlar. Mehmene Banu dağı delip, şehre suyu getirmek üzere olan Ferhat’ın yanına yaşlı dadısını göndererek Şirin’in öldüğü haberini ulaştırır. Ferhat bu acı haber üzerine elinde tuttuğu külüngü havaya atar. Düşen külünk Ferhat’ın başına isabet eder ve Ferhat ölür. Ferhat’ın acı haberini alan Şirin, korku ve heyecanla olayın geçtiği kayalığa gelir. Ferhat’ın öldüğünü görünce bu acıya dayanamaz ve kayalıklardan yuvarlanarak, orada can verir. Her iki sevgiliyi can verdikleri kayalıklarda yan yana gömerler.

Derler ki; her bahar iki mezar üzerinde, biri kırmızı biri beyaz iki gül bitermiş. Bu iki gül tam birbirine kavuşmak üzere iken mezarların ortasında bir karaçalı çıkar, iki gülün kavuşmalarını engellermiş.
Ferhat İle Şirin Aşıklar Müzesi giriş ücreti ise yetişkin 5 TL öğrenci 2 TL.

Bir sonraki durağımız Amasya Arkeoloji Müzesi. 22 Mart 1977 yılında yeni yapılan bugünkü modern binasına taşınmış; daha sonra yeniden düzenlenmiş ve tüm eserler kronolojik sıraya göre teşhir edilerek 1980'de hizmete açılmıştır. 11 ayrı medeniyete ait arkeolojik, etnografik, sikke, mühür, el yazması ve mumya olmak üzere yaklaşık yirmidörtbin civarında eseri ile bölgenin en modern ve en zengin müzesi olarak, ülkemiz kültür ve turizmine hizmet etmektedir. Bu müzede neler mi bulunuyor; amphoralar, lahitler, heykeller, ahşap eserler, mumyalar, mil taşları, Roma kitabesi, açık hava teşhiri, sancaklar el yazması Kur'an-ı Kerim'ler, şifa tasları, buhardanlıklar, muskalar, lambalar, saatler vb.
Minyatür Amasya Müzesi'ne geldik. Bu müzenin ayrıcalıklı kılan özelliği mekân ve mimari yapılarının yanı sıra dağlarıyla, akan Yeşil Irmağı ile treniyle, belli noktalarda hareket halindeki figürleri ile gündüzünü izlerken; 2300 yıldız simülasyonu ve şehir aydınlatmaları ile gecesini de yaşayacağınız bütün bir Amasya canlandırılmaya çalışılmıştır. Burayı gezen ziyaretçiler gerek Türkçe gerek İngilizce sunumlarını dinleyebilir, taksimler eşliğinde kentin dokusunu yaşayabilir. Amasya'ya giden herkese en başta bu müzeyi tavsiye ederim çünkü o ışıklarla eşsiz bir görüntü meydana getirmiş.

Ve Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi. Müze İlhanlılar, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde hastaların tedavi edildiği önemli bir mekân olarak, Anadolu insanına hizmet etmiş Ve buradaki tedavinin farkı musiki ile tedavi olması çok ilginç ama o dönemde işe yaramış.


Son durağımız Kral Kaya Mezarlıkları. Bu bölgedeki büyük mezarlardan birinin yanında, nehre kadar uzandığına inanılan bir tünelin başlangıcı bulunmaktadır. Kalker kayalara oyularak yapılan bu mezarlar yapı ve büyüklükleri itibarıyla kente hakim bir noktadadırlar.


Okuduğunuz için teşekkürler tavsiye ya da şikayet için yorum atabilir ya da instagramdan ulaşabilirsiniz.



GÜRCİSTAN

GÜRCİSTAN !

Öncelikle Sarp Sınır Kapısında işlemlerimizi tamamlıyoruz. Ama sınırda inşaat olduğu için Gürcistan'a korkutucu ve in gibi yerlerden geçiyoruz. Ve yurt dışına çıkışımızı yapıyoruz. Gezmeye Piazza Meydanından başlıyoruz.
 Sonra Avrupa Meydanına (European Square) gidiyoruz. Gürcistan Avrupa Birliğine dahil olmak için Avrupa Meydanı çevresine Avrupa'daki meşhur binaların benzerlerini inşa ediyor.Avrupa Birliğine dahil olmasa bile Avrupa'daki çoğu kural orada da geçerli.
 Batum'un ünlü kilisesi St. Nicholas Church 'de Âyin Töreniyle karşılaşıyoruz.onların ibadetlerine saygı için kilisenin içini ziyaret edemiyoruz.
 Bir sonraki durak Ali ve Nino heykellerine gidiyoruz. Ve onların hikayelerini dinliyoruz. Hazar Denizi'nin kıyısında Bakü 'de, Doğu ile Batı iç çe ama karşı karşıya yaşar ve yüzü Doğu'ya dönük olan Ali Han Şirvanşir ile Avrupalı duyarlılığına sahip olan Nino Kipiani okul yıllarında birbirlerine aşık olurlar.
Bu imkânsız aşkı yaşatabilmek, Doğu ile Batı arasındaki sınırı kaldırmak kadar zordur
Bu yüzden Ali atalarının inançlarıyla, Nino’ya olan aşkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.Liseyi bitirdikten sonra Ali, Nino’ya evlenme teklifi eder. Nino, başlarda tereddüt eder. Ama Ali, ona hareminin bir parçası olmayacağını garanti edince ikna olur.Ali’nin babası, evlilik fikrini destekler ancak Nino’nun babası evliliği ertelemeye çalışır. Nihayetinde evlenirler ama sıkıntılar evlendikten sonra da Ali ve Nino’nun peşini bırakmaz.Sürekli bir kaçma ve kovalamaca ile geçer yaşamları.
Tam mutluyuz dedikleri anda ülkelerinde savaş çıkar, Ali ülkesini savunmak için savaşa gider ve orada ölür. Kızıl Ordu’nun Azerbaycan’a girmesiyle savaş çıkar ve Ali savaşa gider. Binbir güçlükle bir araya gelen aşıkların hikayesi bu mutsuz sonla biter.
İşte Tiflisli heykeltıraş Tamara Kvesitadze, heykelin yapımında bu ölümsüz aşktan ilham almış.

8 metrelik bir erkek ve kadın figüründen oluşan “Aşk Heykeli”, Gürcistan, Batum’da deniz kıyısında yer alıyor.
2007’de yapılan ancak açılışı 2010’da yapılan Ali ile Nino heykeli, motorlu bir mekanizma ile çalışıyor. Son olarak da orada yaşayan bir Türk bir ailenin hediyelik eşya mağazasına uğruyor ve Türkiye'ye geçiş işlemlerine başlıyoruz. Ama Gürcistan'ı tavsiye eder misiniz diye sorsanız pek tavsiye etmem çünkü daha çok kumarhane ve fuhuş yeri.

Okuduğunuz için Teşekkürler. İnstagram dan takip etmeyi unutmayın. Öneri ve Şikayet için yorum yapabilir ya da DM atarak ulaşabilirsiniz.